top of page

Takıntı Değil Aşk Hikayesi: Normal People

  • Yazarın fotoğrafı: kubrahanic
    kubrahanic
  • 19 Haz 2020
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 13 Kas 2020

Gençlik aşklarını çok sıradan bir konuyla ama hiç de sıradan olmayan bir akışla anlatan Normal People son dönemde hakkında en çok konuşulan dizilerden. Sally Rooney’in ‘çok satanlar’ listesinde yer alan kitabından uyarlanan Hulu dizisine; natürelliği, şarkıları, sahneleri ve olayları yansıtma tarzıyla kapılmak çok kolay.


Marianne ve Connell’ın hikayesi ilk duyulduğunda ön yargıya kolayca maruz kalabilecek türden. Lisede başlayan zengin kız-fakir erkek ilişkisi, çok kullanılan konu gibi gelse de Normal People bu konuyu farklı detaylarla, duyguları ekrana mükemmelce yansıtarak ve en önemlisi de başrol oyuncuları arasındaki kimyayla anlatıyor.


Baş karakterlerden Marianne lisede sınıfın zeki, oldukça zengin ama tavrı yüzünden dışlanan -ya da onlardan biri olmak istemeyen- kızı olarak görülüyor. Connell ise arkadaş grubu içerisinde sporcu kişiliği, yakışıklılığı ve duyarlı kişiliği ile farklılaşıyor. Avrupa'nın farklı şehirlerinde şato misali evleri olacak kadar zengin bir aileden gelen Marianne annesi ve abisiyle tamamen kopuk duygusal ilişki içerisinde olmasının acısını hep taşıyan bir karakter. Connell ise Marianne’in ailesinin evine temizliğe giden annesiyle özenilecek kadar güzel bir anne-oğul iletişimine sahip. Edebi kişiliği, olayları yorumlaması, ağzından çıkan cümlelerin güzelliğinin bu ilişkiden geldiğini düşünmemek imkansız.


Marianne’ın tesadüf eseri yalnız kaldığı Connell’a cümle arasında ‘i like you’ demesiyle başlayan duygusal ilişkilerini, okuldaki herkesten gizli olarak sürdürmeyi tercih ediyor çiftimiz. Hatta o kadar gizli ki Marianne tacize uğradığında ya da arkadaşlarının zorbalığına maruz kaldığında Connell çaktırmamak adına hiç sesini çıkarmıyor.


Bunu okurken bile Connell’a kızmamak imkansız. Emin olun diziyi izlerken Connell’a kızdığınız kadar Marianne’a kızdığınız yerler olacak.





Romantik mi? Pek Değil

Normal People aşk hakkında olsa da aslında umutsuz romantik hallerin yansıtıldığı bir dizi değil. Aynı liseye giden Marianne ve Connell’ın sürpriz başlayan ilişkisi tesadüflerle, hatta yer yer ite kaka gidiyor. Ama birlikte oldukları anlarda enerjileri sizi içine çekiyor. Hatta Marianne her ‘seninle çok farklıydı’ dediğinde nasıl duygularla söylediğini hissedebiliyorsunuz. Bunu yapabilen dizi, film ya da oyunculuk -adına ne derseniz- pek de olmasa gerek.


Dizinin fark yaratan noktalarından biri de cinsellik içeren sahneleri. Hiçbir an eğreti duymuyor. Sanki sette, onlarca kişinin önünde değil de gerçekten görünmezlik peleriniyle ekrana getirilmiş hissi uyandırıyor.





Fonda İrlanda

Normal People’ı popüler dizilerden ayıranlardan biri de alıştığımız gibi Amerika’da ya da Paris, Londra gibi şehirlerde değil de İrlanda’da çekiliyor olması. Hem Dublin’de hem de başka küçük kasabalarda çekilen dizide sürekli gri bir hava hakim. Sanki arka plan için çalışan birileri yokmuş gibi gelişi güzel sahneler var.


İrlanda faktörü olunca aksan da dikkat çekici hale geliyor. Dizi oldukça farklı bir İngilizce aksanına sahip. Kelimeleri alışageldiğimiz, bize öğretilenden çok daha farklı duymak gerçekten diziye kulak kabartmanızı sağlıyor.





Şarkıları Not Alın

Normal People’da özellikle bölüm sonlarında çalan şarkılar o bölümün ruh halini çok güzel tamamlıyor. Her biri playlistlerde olmaya değecek şarkılar, sizi deyim yerindeyse alıp götürecek.


Her biri 30 dakika süren 12 bölümden oluşan Normal People’ı Hulu’ya abone olarak izleyebilirsiniz. Yapımcılar tek sezonla diziyi tamamladıklarını açıkladılar ancak dizinin bu kadar sevilmesi nedeniyle bir sürpriz yapılmasını bekleyen de çok var.


Normal People’ı izlediniz mi? O zaman BuzzFeed’deki bu eğlenceli testle dizinin hangi karakteri olduğunuzu bulun!




コメント


bottom of page